Son günlerde ülke pazar sabahları ülke bir organize suç örgütü liderinin çektiği videolara kitleniyor. Yayımlandığı andan bir saat geçmeden neredeyse milyonlar seyrediyor. Uzun süredir ülkecek hiç bir konuda bu kadar aynı eylemi ortaya koyduğumuz görülmedi. Milli maçlarda bile. Peki bu videolarda ne var? Bu videolarda organize suç örgütü liderinin de içinde bulunduğu iktidar yetkilileri, medya mensuplarının yapmış olduğunu iddia ettiği bir takım hukuksuzluklar, haksızlıklar var. Çoğu ehlince bilinen, zaman zaman muhalefet partilerinin dile getirdiği usulsüzlükler. Olmuş, bitmiş, üstü örtülmüş meseleler. Videolar yayımlandıktan sonra ortaya atılan iddialar, deliller, taraflar sosyal medya en çok konuşulan konu oluyor, televizyonların ana haberlerinden tartışma programlarına kadar taşınıyor. Bu iddialar önemlidir ve hukuk devleti gereği yapılması gerekenleri de millet olarak ayrıca beklemekteyiz.
Fakat olup biten her şeyden sonra şu soruyu millet olarak kendimize sormalıyız. Biz ne yaptık ya da yapmamız gerekirken ne yapmadık ki bu videoları izlemeye mecbur kaldık. Ülke olarak bu tür kötülüklerle, adaletsizliklerle, haksızlıklarla muhatap oluyoruz? Ve her şey olup bittikten sonra haberdar olmak millet olarak bizi rahatlatıyor. -yani olayı çözmek, derde deva olmak değil; olan olaylardan haberdar olmak-
Biraz geçmişe gidip neler oldu ülkemizde hatırlamakta fayda var. Merhum Necmettin Erbakan gerek siyasette olduğu gerekse siyasi yasaklı olduğu dönemlerde çeşitli konferanslarla ülkenin durumunu anlatırdı. Ülkenini ekonomik açıdan iç işleri açısından, dış işleri açısından ve sosyal açıdan hangi durumda olduğunu, ülkenin hastalıklarını bir doktor hassasiyetiyle teşhis eder, tedavi metodlarını ortaya koyar, ülkenin tedavi olmasında engel olan güçleri, oluşumları, hangi araçların nasıl kullanıldığını, fikri akımlarını da anlatırdı. Yeri geldiğinde iyi bir tarihçi gibi ülkenin yakın siyasi tarihinde hangi güçlerin hangi olaylara sebep olduklarını tek tek anlatmıştır. Anlatmanın ötesinde örneğin; 1980 öncesi ülkenin gençleri arasında var olan sağ-sol çatışmalarında Milli Görüş gençliğini bu çatışmalardan uzak tutabilmiştir.
Erbakan Hocamız her şeyden önce “Akıl, bir işin sonunu düşünmektir!” diyerek bir işe başlanıldığında belli bir plan ve program dahilinde hedefe varmanın yollarını en ince ayrıntısına kadar detaylandırmıştır. Resmi olarak siyasete atıldığı 1969’dan önce hem üniversite kürsülerinde, hem de Anadolu’nun en ücra köşelerine kadar giderek içinde bulunduğumuz sistemi, yaşadıklarımıza tercüman olarak hedef kitlesinde ayrıma gitmeksizin a’dan z’ye herkese anlatmıştır. Yeri gelmiş meydanları dolduran kalabalıklara anlatmıştır yeri gelmiştir bir kahve köşesinde kimsenin onu tınlamadığı yerlerde anlatmıştır. Erbakan milletin ufkunu açan, ülke içinde belirli güçlerle oluşturulmuş kampları kabul etmeden, yani; sağ-sol çatışmasının/ DP-CHP ayrımının sunni ayrımlar olduğunu, bunların arkasında aynı güçler olduğunu, iki taraf olarak gösterilen akımların aslında bir madalyonun farklı yüzleri olduğunu, İslam’ın şekli olarak değil; şuura müteallik bir nizam olduğunu, kurtuluşun batıdan gelen düzenlemeler, kanunlarla değil bu memleket evladının kendi yapacağı işlerle, kendi ait olduğu dünya görüşü ile çözeceğini ömür boyu anlattı.
Bu faaliyetlerini şu anda mevcut olan iktidar zamanında da devam ettirdi. Hatta daha fazla bir şekilde mevcut iktidarın hangi güç odakları tarafından kurdurulduğunu, bu oluşumun nasıl kurdurulduğunu, hangi iç ve dış güçler tarafından desteklendiğini durmadan anlattı. Erbakan bir mühendis, bir ilim ve bilim adamı, bir akademisyen olarak eski başbakan ve başbakan yardımcısı olarak durmadan meseleleri anlattı. Neredeyse her aklı selim insanın soracağı sorulara sorulmadan önce cevaplarını verdi. AKP iktidarının ülkede batılılaşmayı devam ettirmeden diğer siyasilerden daha çok çalışacağını, BOP eşbaşkanlığı sebebiyle kimlere hizmet edeceğini, meclisten apar topar geçirilen torba kanunlarla Avrupa Birliği’ne Müslüman milletimizi entegre edeceğini, uyguladığı ekonomik modelin küresel faizci kapitalist ekonomik model olduğunu, bu ekonomik modelin ülkenin ekonomisini bitirip küresel sermayenin hizmetine açacağını ve bunun gibi bir çok ekonomik, sosyal, siyasal, eğitimsel, tarihsel meseleyi tek tek, kalem kalem anlattı. Bu konularda yüzlerce videoda şu anda internet sayfalarında yüklü.
Özellikle Erbakan Hocamızın 2007 Genel Seçimlerinden önce ESAM’ın şemsiyesi altında yaptığı konferanslar serisi ülkenin üzerine gelen kara bulutları haber veriyordu. “Milli Kurtuluş Harekatı” başlığında başlayan konferanslar serisinde “Türkiyemiz’in ve Dünyanın Bugünkü Durumunun Gerçek Teşhisi, İşbirlikçiler ve AKP’nin Ekonomik Yıkımı, AKP Dönemindeki Manevi Tahribat ve Milli Görüş Manevi Kalkınmayı Nasıl Sağlayacak?, AKP’nin Dış Politika Faciası; Milli Görüş Yeniden Büyük Türkiye ve Yeni Bir Dünya’yı Nasıl Kuracak?” konularını bir bir anlattı. O zamanlar çoğu kişinin gülüp geçtiğine bizzat şahidim. Şimdi ise aklı selim olanların “Erbakan haklı çıktı” demelerine.
Daha hiçbir şey yaşanmamışken Erbakan “toprak ayağımızın altından kayıyor” derken Erbakan’ı hafifseyenler kitleler şimdi bir organize suç liderinin itiraflarına kulak kesiliyor. Peki, niçin? Şimdi milletimizin eline ne geçecek? Oturup biz ne yaptık ta başımıza bu geldi diyene rastlamadım. Herkes başkasının yaptığını konuşuyor. Millet olarak hepimiz suçluyuz. Gördüğümüz kötülükleri dinimiz emretmemiş olmasına rağmen bize dokunmadığı için görmezden geldiğimiz için. Hepimiz suçluyuz “Bir benim oyumla ne değişir?” diyerek kendi topraklısına oy verip ne dediğine, ne yaptığına bakmadığımız için suçluyuz. Verdiğimiz oyu sorumluluk alanımız olarak görmeyip iktidardakileri takip etmediğimiz, yaptığı yanlışlarda, haksızlıklarda, usulsüzlüklerde uyarmadığımız, oyumuzun hesabını sormadığımız için suçluyuz. İşin ehline kulak kesilmeyip, rivayetlerle gelen haberlere göre yaşadığımız için millet olarak suçluyuz.
İşte Erbakan Hoca’yı dinlemedik ülke ne hale geldi?
10 Haziran 2021/ Milli Gazete
https://www.milligazete.com.tr/makale/7276666/elif-ors/erbakani-dinlememek-ulkeyi-buraya-getirdi
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder